PiKe
Member
kaydeden Kuno Kruse
1 Ekim 2023, 06:00
29 dakika
Bütün anılarını kaybetmiştir. Daha sonra geçmişine doğru bir yolculuğa çıkar. Onu karanlık bir yere götürüyor
Kokudan nefret ediyor. Çenesini okşuyor. Cilt pürüzsüzdür. Bu onun tıraş losyonu olsa gerek. Bakışları düğme plaketinden aşağı kayıyor. Beyaz gömlek, kravat ve koyu mavi blazer, kot pantolonla.
Neden bu parktaki bankta oturuyor?
Ayağa kalkıp birkaç adım attı. Bu bölge ona tuhaf geliyor. Buraya nasıl geldi? Uyuyakalmış mıydı? Bu tıraş sonrası losyon onu rahatsız ediyor. Beyaz plastik sandalyeler, bir kafe. O oturur.
“Size ne verebilirim?”
Şimdi garsona nasıl cevap vermeli? Başını yandaki masaya çevirip şöyle diyor: “Şu.”
Yan masadaki genç çiftten yükselen dumanın bir kısmını içine çekmeye çalışıyor. Garson ona sıcak süt ikram ediyor. “Kapuçinonuz!”
Deniyor. Köpüğün tadı kahveye benziyor.
“Başka bir şey getirebilir miyim?”
Sigara dumanı dikkatini tekrar genç çifte çekiyor. O yöne doğru başını salladı. “O!” Ve elmalı turta alıyor.
Masaya bir banknot koyar. Ama garson İsviçre frangı kabul etmiyor. Ceket cebinde başka bir kahverengi not daha var. Bunlar Alman markası değil. Notu geri çekmek istiyor, garson gülümsüyor. “Elli euro mu? Sorun değil, bunu oraya koyabilirim.”
El sallayarak uzaklaşıyor. “Bu doğru.” Şunu sormak istiyor: Burası Almanya değil mi? Kendini durdurur.
Cappuccino’nun ne olduğunu bilmediği ancak büfedeki “Schwarzer Krauser” tütün markasının bulunduğu mavi paketi tam olarak işaret edebildiği bu dönemi daha sonra “That-da” aşaması olarak tanımlayacaktı. Bahar olduğunu hissediyor ama hangi yıl olduğunu bilmiyor. “HH” plakasının ne anlama geldiğini biliyor ancak Hamburg’a nasıl geldiğini veya burada yaşayıp yaşamadığını hatırlamıyor. Başkasının PIN’i varmış gibi kendini unutmuş. Hala bunun için iyi nedenler olabileceğine dair hiçbir fikri yok.
Haberler İçin Takip Edin
Reklamsızdır ve istenildiği zaman iptal edilebilir
?
1 Ekim 2023, 06:00
29 dakika
Bütün anılarını kaybetmiştir. Daha sonra geçmişine doğru bir yolculuğa çıkar. Onu karanlık bir yere götürüyor
Kokudan nefret ediyor. Çenesini okşuyor. Cilt pürüzsüzdür. Bu onun tıraş losyonu olsa gerek. Bakışları düğme plaketinden aşağı kayıyor. Beyaz gömlek, kravat ve koyu mavi blazer, kot pantolonla.
Neden bu parktaki bankta oturuyor?
Ayağa kalkıp birkaç adım attı. Bu bölge ona tuhaf geliyor. Buraya nasıl geldi? Uyuyakalmış mıydı? Bu tıraş sonrası losyon onu rahatsız ediyor. Beyaz plastik sandalyeler, bir kafe. O oturur.
“Size ne verebilirim?”
Şimdi garsona nasıl cevap vermeli? Başını yandaki masaya çevirip şöyle diyor: “Şu.”
Yan masadaki genç çiftten yükselen dumanın bir kısmını içine çekmeye çalışıyor. Garson ona sıcak süt ikram ediyor. “Kapuçinonuz!”
Deniyor. Köpüğün tadı kahveye benziyor.
“Başka bir şey getirebilir miyim?”
Sigara dumanı dikkatini tekrar genç çifte çekiyor. O yöne doğru başını salladı. “O!” Ve elmalı turta alıyor.
Masaya bir banknot koyar. Ama garson İsviçre frangı kabul etmiyor. Ceket cebinde başka bir kahverengi not daha var. Bunlar Alman markası değil. Notu geri çekmek istiyor, garson gülümsüyor. “Elli euro mu? Sorun değil, bunu oraya koyabilirim.”
El sallayarak uzaklaşıyor. “Bu doğru.” Şunu sormak istiyor: Burası Almanya değil mi? Kendini durdurur.
Cappuccino’nun ne olduğunu bilmediği ancak büfedeki “Schwarzer Krauser” tütün markasının bulunduğu mavi paketi tam olarak işaret edebildiği bu dönemi daha sonra “That-da” aşaması olarak tanımlayacaktı. Bahar olduğunu hissediyor ama hangi yıl olduğunu bilmiyor. “HH” plakasının ne anlama geldiğini biliyor ancak Hamburg’a nasıl geldiğini veya burada yaşayıp yaşamadığını hatırlamıyor. Başkasının PIN’i varmış gibi kendini unutmuş. Hala bunun için iyi nedenler olabileceğine dair hiçbir fikri yok.
Haberler İçin Takip Edin
Reklamsızdır ve istenildiği zaman iptal edilebilir
?