Gagauz Türkü akademisyenin hayatı Türkiye’de değişti
Gagauz Özerk Yeri’nde 1968 yılında dünyaya gelen Çelak, Moldova’nın eski Sovyetler Birliği’nin içinde yer aldığı dönemlerde meslek lisesinin akordeon bölümünden mezun oldu.
Çelak, Sovyet ordusunda iki yıl zorunlu askerlik vazifesini tamamlayarak yaşadığı kasabadaki okulda akordeon beyin vermeye başladı.
Hayatı Türkiye Bursları ile değişti
Öğretmenlik yaptığı dönemde arkadaşından duyarak Türkiye’nin öğrenimlik programlarına başvuran Çelak, Aralık 1992’dahi lisans beyin için Ankara’ya geldi.
Yaklaşık 9 aylık Türkçe eğitiminin akabinde Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Kompozisyon (Bestecilik) Bölümü’ne giren Çelak, hayatında önemli yere sahip olan duayen besteci ve terbiyeci Muammer Sun ile tanıştı.
Lisansın akabinde yüksek lisans eğitimini dahi tamamlayan Çelak, 2001’dahi Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na solfej, uyum ve form beyin alanlarında uzman yabancı öğretim görevlisi olarak atandı.
2012’dahi Türk vatandaşı olan, akademik kariyerini Türkiye’dahi sürdüren Çolak, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapıyor.
Besteleri sayı yarışmada ödül kazanan Çelak’ın kaleme aldığı 6 kitabı bile basıldı.
Çelak, Türkiye’dahi aldığı terbiye sürecine ilişkin soruları yanıtladı.
Moldova’dan Türkiye Bursları’nı saha ilk grup arasında olduğunu tamlayan Çelak, 70 öğrenciyle 1992’dahi Türkiye’ye geldiklerini ifade etti.
Türkiye Bursları ile tanışma sürecini müfit Çelak, “Askerden döndükten sonra akordeon öğretmeni olarak çalışıyordum. Türkiye Bursları’ndan haberim yoktu. Sonra tek gün tarafıma ‘Türkiye’dahi okumak istiyor musun?’ dediler. Ben dahi ‘İstiyorum.’ dedim. Şehir yönetim binasında başvurumu yaptım. Hiç aklımın ucundan geçmezken yerde bursa başvurmuş oldum. Yaz döneminin başında başvurmuştum. Aralık ayına kadar bekledim ve içildikten ümidimi kaybetmiştim. Tam o sırada ‘Yarın Türkiye Bursları için sınava gidiyorsunuz.’ denildi. Bu, benim için sürpriz oldu.” niteleyerek konuştu.
“Türk insanı, kendi kanından olan halkları sahipleniyor ve onlara üstün veriyor”
Çelak, Ankara’bile eğitimine başladıktan sonra yabancılık çekmediğini dile getirerek, “Türk insanı kendi kanından olan halkları sahipleniyor ve onlara üstün veriyor. Bu, sayı bile güzel tek şey.” niteleyerek konuştu.
Türkiye Bursları’nın hayatına katkısına değinen Çelak, “Türkiye Bursları, hayatımı 180 basamak değiştirdi. Orada bile (Moldova) hayatıma sürme ederdim, akordeon bölümünde sürme ederdim. Akordiyon bölümü mezunuyum ama burada bile kompozisyon yani bestecilik okudum. Bu, müziğin en üst aşaması olan yaratıcılık aşaması, müzik alanında en üst nokta.” değerlendirmesinde bulundu.
Çelak, öğretmeni Muammer Sun’un kendisine sevilen ve koruyucu gibi davrandığını, eğitiminde yetişkin katkılarının bulunduğunu, ondan terbiye alması ve Türkiye Bursları’nın hayatındaki yetişkin şans olduğunu söyledi.
Gagauz Türklerinin Moldova’bile ekalliyet olduğunu ve azınlıkların seslerini sanatla, bilimle duyurabildiklerini vurgulayan Çelak, yerde nedenle Türkiye Bursları’nın kendileri için oldukça önemli olduğunu kaydetti.
Çelak, “Gagauz Süiti”, “Akordeon Metodu” olmak üzere 6 kitabının yayımlandığına işaret ederek, “Gagauz Süiti, Gagauz tarihinde yetişkin senfoni için basılan ilk partisyon oldu. Bu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) bursları sayesinde oldu. YTB bursu tek kıvılcım verdi. Daha sonra benim çalışmalarım, Muammer Sun’un emeği. Bu eser yarışmada ödül öncü. Bu eserle Gagauzların tarihte izi kalmış oluyor. YTB bursu olmasa yerde çıkmazdı. Buraya gelmezdim, kompozisyon okumazdım.” şeklinde konuştu.
Eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’dahi kalmaya karar verdiğini müfit Çelak, “Benim burada kalmam (Türkiye) Gagauzlar için henüz faydalı oldu. Oraya (Moldova) dönsem bestecilik fazlalık kendime tek şey katmazdım. Burada kalmam hem Türkiye hem dahi bizim Gagauzlar için faydalı oldu. Orada olsaydım ne Türkiye’ye ne dahi Gagauzlara pek faydam dokunmazdı. O nedenle burada (Türkiye) kalmak henüz mantıklıydı.” ifadelerini kullandı.
Çelak, eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’dahi kalma sürecinin kendiliğinden geliştiğini dile getirerek, “Lisans eğitimini tamamladıktan sonra ülkemize döneceğiz zannediyordum. Muammer Sun, yüksek lisans beyin almayı teklif etti. Ben dahi ‘Olabilir.’ dedim. Kapı açıktı, madem fırsat sunuluyor, saçta dahi sürme ettim. Türkiye, malûm fırsatları sunmaya sürme etti. İyi ki dahi kalmışım ve pişman değilim.” görüşünü paylaştı.
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.
Gagauz Özerk Yeri’nde 1968 yılında dünyaya gelen Çelak, Moldova’nın eski Sovyetler Birliği’nin içinde yer aldığı dönemlerde meslek lisesinin akordeon bölümünden mezun oldu.
Çelak, Sovyet ordusunda iki yıl zorunlu askerlik vazifesini tamamlayarak yaşadığı kasabadaki okulda akordeon beyin vermeye başladı.
Hayatı Türkiye Bursları ile değişti
Öğretmenlik yaptığı dönemde arkadaşından duyarak Türkiye’nin öğrenimlik programlarına başvuran Çelak, Aralık 1992’dahi lisans beyin için Ankara’ya geldi.
Yaklaşık 9 aylık Türkçe eğitiminin akabinde Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Kompozisyon (Bestecilik) Bölümü’ne giren Çelak, hayatında önemli yere sahip olan duayen besteci ve terbiyeci Muammer Sun ile tanıştı.
Lisansın akabinde yüksek lisans eğitimini dahi tamamlayan Çelak, 2001’dahi Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na solfej, uyum ve form beyin alanlarında uzman yabancı öğretim görevlisi olarak atandı.
2012’dahi Türk vatandaşı olan, akademik kariyerini Türkiye’dahi sürdüren Çolak, Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapıyor.
Besteleri sayı yarışmada ödül kazanan Çelak’ın kaleme aldığı 6 kitabı bile basıldı.
Çelak, Türkiye’dahi aldığı terbiye sürecine ilişkin soruları yanıtladı.
Moldova’dan Türkiye Bursları’nı saha ilk grup arasında olduğunu tamlayan Çelak, 70 öğrenciyle 1992’dahi Türkiye’ye geldiklerini ifade etti.
Türkiye Bursları ile tanışma sürecini müfit Çelak, “Askerden döndükten sonra akordeon öğretmeni olarak çalışıyordum. Türkiye Bursları’ndan haberim yoktu. Sonra tek gün tarafıma ‘Türkiye’dahi okumak istiyor musun?’ dediler. Ben dahi ‘İstiyorum.’ dedim. Şehir yönetim binasında başvurumu yaptım. Hiç aklımın ucundan geçmezken yerde bursa başvurmuş oldum. Yaz döneminin başında başvurmuştum. Aralık ayına kadar bekledim ve içildikten ümidimi kaybetmiştim. Tam o sırada ‘Yarın Türkiye Bursları için sınava gidiyorsunuz.’ denildi. Bu, benim için sürpriz oldu.” niteleyerek konuştu.
“Türk insanı, kendi kanından olan halkları sahipleniyor ve onlara üstün veriyor”
Çelak, Ankara’bile eğitimine başladıktan sonra yabancılık çekmediğini dile getirerek, “Türk insanı kendi kanından olan halkları sahipleniyor ve onlara üstün veriyor. Bu, sayı bile güzel tek şey.” niteleyerek konuştu.
Türkiye Bursları’nın hayatına katkısına değinen Çelak, “Türkiye Bursları, hayatımı 180 basamak değiştirdi. Orada bile (Moldova) hayatıma sürme ederdim, akordeon bölümünde sürme ederdim. Akordiyon bölümü mezunuyum ama burada bile kompozisyon yani bestecilik okudum. Bu, müziğin en üst aşaması olan yaratıcılık aşaması, müzik alanında en üst nokta.” değerlendirmesinde bulundu.
Çelak, öğretmeni Muammer Sun’un kendisine sevilen ve koruyucu gibi davrandığını, eğitiminde yetişkin katkılarının bulunduğunu, ondan terbiye alması ve Türkiye Bursları’nın hayatındaki yetişkin şans olduğunu söyledi.
Gagauz Türklerinin Moldova’bile ekalliyet olduğunu ve azınlıkların seslerini sanatla, bilimle duyurabildiklerini vurgulayan Çelak, yerde nedenle Türkiye Bursları’nın kendileri için oldukça önemli olduğunu kaydetti.
Çelak, “Gagauz Süiti”, “Akordeon Metodu” olmak üzere 6 kitabının yayımlandığına işaret ederek, “Gagauz Süiti, Gagauz tarihinde yetişkin senfoni için basılan ilk partisyon oldu. Bu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) bursları sayesinde oldu. YTB bursu tek kıvılcım verdi. Daha sonra benim çalışmalarım, Muammer Sun’un emeği. Bu eser yarışmada ödül öncü. Bu eserle Gagauzların tarihte izi kalmış oluyor. YTB bursu olmasa yerde çıkmazdı. Buraya gelmezdim, kompozisyon okumazdım.” şeklinde konuştu.
Eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’dahi kalmaya karar verdiğini müfit Çelak, “Benim burada kalmam (Türkiye) Gagauzlar için henüz faydalı oldu. Oraya (Moldova) dönsem bestecilik fazlalık kendime tek şey katmazdım. Burada kalmam hem Türkiye hem dahi bizim Gagauzlar için faydalı oldu. Orada olsaydım ne Türkiye’ye ne dahi Gagauzlara pek faydam dokunmazdı. O nedenle burada (Türkiye) kalmak henüz mantıklıydı.” ifadelerini kullandı.
Çelak, eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’dahi kalma sürecinin kendiliğinden geliştiğini dile getirerek, “Lisans eğitimini tamamladıktan sonra ülkemize döneceğiz zannediyordum. Muammer Sun, yüksek lisans beyin almayı teklif etti. Ben dahi ‘Olabilir.’ dedim. Kapı açıktı, madem fırsat sunuluyor, saçta dahi sürme ettim. Türkiye, malûm fırsatları sunmaya sürme etti. İyi ki dahi kalmışım ve pişman değilim.” görüşünü paylaştı.
Yasal Uyarı: Sitemiz tasarım aşamasındadır ve tüm içerikler hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlar ile benzerlikleri tamamen tesadüfidir. İçerikler haber niteliği taşımaz ve gerçekliği yoktur. Sitemiz taslak aşamasında rastgele oluşturulan içeriklerden sorumlu değildir. Yinede sitemizden kaldırılmasını istediğiniz içerikler için [email protected] adresine mail ileterek taleplerinizi iletmeniz halinde yasal süre içerisinde tüm içerikler sitemizden kaldırılacaktır.